T.C.

YARGITAY 18. CEZA DAİRESİ

E. 2016/14925

K. 2017/2282

T.1.3.2017

  • SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜT KURMA SUÇU ( Örgüt Oluşturmak İçin Sanık Sayısı Yeterli İse de Sanıkların Aralarında Gevşek de Olsa Hiyerarşik Bir İlişki İle İşbölümü ve Suç İşleme İradesinde Devamlılığın Saptanamadığı – Mahkemece “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma” Suçunun Unsurları İtibariyle Oluşmadığının Gözetileceği )
  • GÖÇMENKAÇAKÇILIĞI SUÇU ( Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçundan Sanıklar Hakkında Kurulan Mahkumiyet Hükümlerinin Bozulduğu – Sanıklar Hakkında GöçmenKaçakçılığı Suçundan Tayin Olunan Temel Cezada Suçun Örgüt Faaliyeti Çerçevesinde İşlenmesi Sebebiyle Artırım Yapılmasının Mümkün Olmadığı )
  • HİYERARŞİK İLİŞKİ ( Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçu – Örgüt Oluşturmak İçin Sanık Sayısı Yeterli İse de Sanıkların Aralarında Gevşek de Olsa Hiyerarşik Bir İlişki İle İşbölümü ve Suç İşleme İradesinde Devamlılığın Saptanamadığı/Mahkemece Atılı Suçun Unsurları İtibariyle Oluşmadığının Gözetilerek Beraat Kararının Verileceği )

5237/m.220

ÖZET : Dava; göçmen kaçakçılığı ile suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarına ilişkindir. Somut olayda, örgüt oluşturmak için sanık sayısı yeterli ise de, sanıkların aralarında gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişki ile işbölümü ve suç işleme iradesinde devamlılığın saptanamadığı anlaşılmakla, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmelidir. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin, suçun sabit olmadığı gerekçesiyle bozulmuş olması karşısında, yüklenen suçun örgüt faaliyeti kapsamında işlenmediği sonucuna varıldığından, sanıklar hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan tayin olunan temel cezada, suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi sebebiyle TCK’nın 79/3. maddesi uyarınca artırım yapılmasının mümkün olmaması bozma nedenidir.

DAVA : Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:

A- ) Sanıklar …, …, …, …, … ile …’a yükletilen göçmen kaçakçılığı eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,

Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,

Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık … hakkında TCK’nın 58. maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,

TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına dair hükmün, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 Sayılı kararı ile iptal edilmesi sebebiyle uygulanma olanağı ortadan kalkmış ise de, bu hususun infaz sırasında resen gözetilebileceği,

Anlaşıldığından, sanıklar …, …, …, …, sanıklar …, … ile … müdafilerinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

B- ) Sanıklar …, … ile … hakkında göçmen kaçakçılığı ile suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde;

1- ) TCK’nın 220. maddesinde tanımlanan “örgütün” varlığının kabul edilebilmesi için hiyerarşik ilişki içinde olan en az üç kişiden teşekkül etmesi, örgütün yapısının sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan belirsiz sayıda suçları işlemeye elverişli bulunması, suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme ile işbirliği, eylemli paylaşım anlayışı içinde hareket etmesi ve bu amaçlar doğrultusunda faaliyette bulunup, “devamlılık” göstermesi gerekir. Örgüt niteliği itibarıyla devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek amacı için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil iştirak iradesinden söz edilebilecektir. Ancak, amaçlanan suçları işlemede kolaylık sağladığı için işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan örgütün varlığı için, amaç suçları işleme zorunluluğu olmadığı da dikkate alındığında, devamlılığın belirlenmesi noktasında yalnız amaç suçların sürekli bir şekilde işlenmesi değil, öncelikli olarak, amaç suçları sürekli biçimde işleme kararlılığının mevcut olup olmadığının araştırılması zorunludur.

Somut olayda, örgüt oluşturmak için sanık sayısı yeterli ise de, sanıkların aralarında gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişki ile işbölümü ve suç işleme iradesinde devamlılığın saptanamadığı anlaşılmakla, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden yüklenen suçtan sanıklar …, … ile … hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,

2- ) ( a ) fıkrasındaki bozma nedenine göre; suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin, suçun sabit olmadığı gerekçesiyle bozulmuş olması karşısında, yüklenen suçun örgüt faaliyeti kapsamında işlenmediği sonucuna varıldığından, sanıklar hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan tayin olunan temel cezada, suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi sebebiyle TCK’nın 79/3. maddesi uyarınca artırım yapılmasının mümkün olmaması,

3- ) Kabule göre de;

a- ) Sanıklar …, … ile … hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan kurulan hükümlerde sanıkların örgüt lideri oldukları kabul edilerek haklarında TCK’nın 79/3. maddesi uygulanması sebebiyle TCK’nın 220/4. maddesi de dikkate alınarak örgüt kapsamında işlendiği kabul edilen 22.09.2010 tarihli eylemde sanıklar … ile …, 04.12.2010 tarihli eylemde ise, sanıklar … ile … hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,

b- ) Sanıklar …, … ile … hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan birer kez cezalandırılmalarının talep edilmesi nedeniyle, sanıklara ek savunma hakkı verilmeden, sanık …’nın aynı suçtan iki kez, sanıklar … ile …’in ise üçer kez cezalandırılmaları suretiyle CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılması,

c- ) Sanık …’nın cezalandırıldığı 07.11.2010 tarihli eyleminde, suç tarihinin kararda yanlış gösterilmesi,

SONUÇ : Kanuna aykırı ve sanıklar …, … ile sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 Sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 Sayılı CMUK’nın 326/ son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

“İşbu karar kazancı içtihat bankasından alınmıştır”